4 Kasım 2012 Pazar

Dolunay

Uzun, kavgalı bir küslüğün ardından seninle barışmamız gerekiyordu. Ve bunun için de önce konuşmamız. İşte tam da bu yüzden bir suret çizmem gerekti sana. Ben de o yusyuvarlak görüntüne iki tane alev alev yanan göz çizdim. En anlamlı bakışlarınla bana bakabilecektin artık, sıcacık ve sevgiyle. Ve söyleyeceğin güzel cümlelerin için de minnacık bir ağız kondurdum yüzüne, hediyesi gamzelerle birlikte. Dişler, burun, kulak, kaş, kirpik derken bir de baktım ki Güneş misali sarışın sevimli bir şey olmuşsun. Dayanamadım, karşı koyamadım. Ve biz işte o zaman barıştık seninle.
Peki ya şimdi karşılıklı bir şeyler içmeye ne dersin ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder